22 Ocak 2011

BUTİK KURABİYELER


Kurabiyelerin bu denli gündemime girmesine bayram tatilinde NYC’de girdiğim pasta malzemeleri satan dükkan oldu: New York Cake & Baking Supplies. Internette gezinirken keşfedip, “bir gün mutkala gidile” listeme aldığım bu mekan, kardeşimin üç defa ertelenen uçuşunun üzüntüsünü ve bir türlü kavuşamamızın verdiği boşluğu bir süreliğine de olsa aklımdan uzaklaştırdı. Gerek NYC’i ilk defa görmenin şaşkınlığından ve Kasım ayındaki güzel havanın sersemliğinden gerekse ters tutmayı başardığım harita yüzünden, dükkana 33 blok kadar fazladan yürümek zorunda kalsam da içeri girdiğimde, ayaklarıma yol boyunca “saaalaak saaalaaak” diye bağıran akılsız başımın sesi bir anda kayboldu. Adımımı atmamla birlikte resmen kendimi kaybettim. Yaklaşık 2,5 saatimi orada geçirdiğimi ben farketmesem de yanıma gelip sürekli “may I help you” diyen kibar kızımız farketmiş olmalı ki beni bir ara hırsız filan zannetiğinden gözünü üzerimden ayırmadı. (Bu arada, dükkanda çok fazla hırsızlık olması ihtimalini ve endişelenmelerini anlıyorum. Her şey minik minik ve çantaya atmalık, kimsenin ruhu duymaz.) Bense çaresiz bir şekilde kendimi cup cake kalıplarından kurabiye kalıplarına, şeker hamuru rafından gıda boyalarına savurdum durdum. Arada kasadaki kuyruğa bakıp, hadi biraz dolanayım da kuyruk azalınca gelirim bahanesi ile tek tek her malzemeyi elledim. Yetmiyor. Eminönü’ndeki Fermo Gıda yetmiyor. Şimdi sanırım Anadolu yakasında da bir yer açılmış, birisi dedi ama unuttum. Yine de NY’de olanlar gibi değil yahu. Elimden koca bir torba ve hafiflemiş cüzdanımla çıkmak alışık olmadığım bir duygu değildi tabi ki ama İstanbul’a dönüp malzemelerimi kullanma motivasyonumun yurda ayak basana dek azalmaması benim için bir “ilk”ti.

İlk denememi Sevil’in Baby Shower’ına yeni biberon kurabiye kalıplarımı kullandığım kurabiyelerle yaptım. Derin’in kurabiyeleri. Yanlız o gün nedense bir fotoğraf çekmek aklıma gelmedi:( İkinci denemem ise artık üretime geçtiğimi hissettirdi bana. Kardeşimin nişan töreni için yaptığım kurabiyelerde ”o tutmuş, bu pişirmiş, bu da süslemiş” mantığıyla bir iş bölümü yapmak durumunda kaldım. Çok sayıda üretim, hele de zaman kısıtlı olunca zormuş. Neyse, sevgili kardeşim kendi nişan kurabiyelerine katkıda bulunmak zorunda kalsa da, paketlemeyi üstelenen annemin de desteği ile başarı ile tamamladık zorlu görevi.

Aldığım yorumlar görüntünün yanı sıra tadının da güzel olduğu yönündeydi. Her ikisinde de aynı tarifi kullandım. Bol baharatlı olduğu için çok güzel kokuyorlardı. Ancak hamurunu toparlaması biraz zor. O nedenle çok aceleye gelmiyor, özellikle benim gibi sabırsızlara lafım; hamura dinlenmesi için vakit verecek kadar sabıra ihtiyacınız var.

İşte kurabiye tarifim: (25-30 adet) 

1 yumurta
150 gr. oda sıcalığında tereyağ
1,5 su bardağı un 
1 çay bardağı mısır nişastası
1 su bardağı pudra şekeri
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı toz zencefil
1 limon kabuğu rendesi (ben 2 tane koyuyorum)

Tüm malzemeleri karıştırıp cıvık bir hamur yapıyorsunuz. Buzdolabında 30-40 dak. dinlendiriyorsunuz. Sonra yine bir miktar un desteği ve merdane ile ½ cm. lik hamur açıp, kalıplarla kesiyorsunuz. Yağlı kağıt serili tepside 170C’de 13-15 dak. pişiriyorsunuz.

 Ölçüler bardakla ama benim bardaklarım çok küçük değil. Ölçü biraz şaşsa bile çok yanılma şansınız yok, hamuru sert yapmayın yeter, sonra yumuşatmanız zor olur. Dolaptan çıkardığınızda halen çok cıvık ve toparlanmıyorsa un ve bir miktar nişasta ile toplanmasına yardımcı olabilirsiniz. Üzerine kestiğim şeker hamurlarını bal yardımı ile yapıştırıyorum. Sert olmayan, ağızda dağılan, güzel kokulu bir kurabiye oluyor. Bir de şeker hamurunu olabildiğince ince açıyorum ki kurabiyenin tadını çok bastırmasın.

Hiç yorum yok: